“DÖVİZ RİSKİ NASIL YÖNETİLİR”
Başkanlığını Cem Tv.-Medya Grup Başkanı ve EGD Ekonomi gazetecileri
derneği Başkanı Celal Toprak’ın Başkanlığını yaptığı, Yeni Arayışlar Girişimi Platformu
Derneği (YAPDER) İntegral Menkul
Değerler, işbirliği ile düzenlenen Tekstil sektöründeki döviz riski konulu seminerde tekstil sektörünün
gündemi değerlendirildi.
Kavram
Meslek Yüksek Okulu’nda gerçekleştirilen toplantıda İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon
İhracatçılar Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet, İntegral Hazine Müdürü Niyazi
Yılmaz, Türkiye Moda ve Hazır Giyim
Federasyonu (TMHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk, panelde bir araya geldiler.
Araştırmazcı gazeteci Dünya Gazetesi yazarı Rüştü Bozkurt bir konuşma yaptı.
Moderatörlüğünü YAPDER Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı “Döviz Kuru Riski
Nasıl Yönetilir?’ konulu toplantıya, çok sayıda YAPDER üyesi Kavram Yüksek Okul
Mütevelli heyeti, Öğretim görevlileri ve Ekonomi Basın mensupları katıldılar.
Celal
Toprak’ın yaptığı açılış konuşmasında
sabah erken saatde gerçekleşen panel için sabah mahmurluğunu gidermek maksadıyla
dudaklara tebessüm getiren Rüştü Bozkurt’a ait paylaştığı anekdot sonrası, duayen gazeteciyi
kürsüye davet etti.
Rüştü
Bozkurt “Konuşurken bütünü unutuyoruz. Orhan Pamuk’un bir sözü var, onu
hatırlatmak istiyorum. Twitter yazılarından haber alabilirsiniz ama düşünce
geliştiremezsiniz. Günlük düşünüyoruz. Bankaların kârına aktifine bakıyoruz ama
banka sisteminin işleyişine bakmıyoruz. Oysa banka kaynaklarının yapısını iyi
analiz edilmeden döviz konusu anlaşılamaz. Kemal Derviş’ten sonra bankacılık
sistemimizin sağlamlaştığını söylüyoruz ama bugünlerde bankalarımız bir
zayıflama döneminde, bunun görülmesi gerekir. Konut kredilerinde geri ödeme
süreleri azalıyor. Bizim gibi ülkelerde geri ödeme süreleri 20 yılın altına
düştüğünde kriz gelir. İstikrarlı ülkelerde bu 30 yıllara varır. Önümüzdeki
dönem, konut ve yapı krizi yaşanacak” şeklinde uyarıcı sözleriyle birlikte
öngörüde bulundu.
Öz eleştiri yaparak “Hepimiz defoluyuz, bunu
ben söylemiyorum, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu söylüyor. Yunanistan’daki
kitlelerin yanlışlara verdiği tepki kadar tepki veremiyoruz. Kayıtdışı
uygulamalarının çok olduğu bir ortamda, kitle desteğini sanayi için
alamazsınız. Teşvik sisteminin gözden geçirilmesi gerekir. OSB’lerde arsanın
metrekaresi 530 dolarlardan satılıyor, rant sağlanıyor” dedi.
İntegral
Hazine Müdürü Niyazi Yılmaz Dış Ticaret
yapanların dikkatlerini çekerek “Biz bugün kur riskinin neden önemli olduğunu
irdelemek istiyoruz. Sektör cari açığa etki ederken, Avrupa’nın Çin’den sonraki
en büyük tedarikçisi. Finans çevresinden baktığınız zaman bu sektörde kur
riskinin iyi yönetilmesi gerektiği gözüküyor. Sektördeki şirketler, kur riskini
yönetmekten çok kur farklarından ne kadar kazanacağına bakıyor, fiyatlamayı bu
riski gözeterek yapıyor. Fiyatı yüzde 10 artırarak bu riski tolere ettiğini
düşünüyor. Oysa son altı aydaki hızlı hareket, yüzde 10-15 kâr bekleyen
kurumların yüzde 20 zarar ettiğini ortaya koydu. Bu zarar, yönetilemeyen kur
riskinden kaynaklanıyor” sözleriyle kurs
risk yönetiminin ne denli önemli
olduğunun altını çizdi.
İntegral
menkul değerler A.Ş. Eğitim iş geliştirme uzamanı Özgür Doğan spot döviz piyasasında kur riski yönetimi
üzerine yaptığı sunumda “uluslararası ticaret, rekabet ve işlem hacimleri
artmaktadır. Dolayısıyla döviz taşıyan
herkes kur riskiyle karşı karşıyadır.
Tekstil
sektörü firmaların yarıdan fazlası dış ticaretle ilişkili. Tekstilde 26,5
milyar dolar üretim 11,6 milyar dolar ihracat yapılmaktadır. Sektörde en büyük
ithalat Çin’den yapılırken, en büyük ihracat Almanya’ya yapılıyor. Tekstil,
döviz kuru riski ile iç işedir. Kur oynamalarında, vadeli piyasalar
risklerini hedge etmelidir.”özet sözlerine örnekler verdi.
Türkiye
Moda ve Hazır Giyim Federasyonu (TMHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk, Katılımcıların
biri tarafından “Sizleri çabutdan kurtaracağız. Ekonomide katma değerli ağır
sanayide büyüyeceğiz” Devlet büyüğümüzün sözleri hatırlatması üzerine “Aldığımız sorumluluk çok fazla. İstihdamın
ağırlığını biz taşıyoruz. Eğitimsiz binlerce insanı biz eğittik. Bir çok kurum
belli bir yere gelmişse sektörümüz sayesinde geldi. Her dakika dünyanın her
yanından gelen seslerden etkilenerek bugünlere geldik. En çok biz etkilenmiş,
en çok biz yatırım yapmışız. Yatırımlar yapmışız. Adam çalıştırıyorsunuz,
maaşını ödemek zorundasınız. Sektör doğal kümelenmeyi oluşturdu, kamu bunun
neresinde? Sinerji oluşumunda katkımız var. Özellikle turizm sektöründe,
tanıtımlarda önemli rol oynayan sektörüz. Sektörde 2 milyon kişinin istihdam
edilmektedir. Tedarik kısmıyla
birlikte 40 milyon nüfusa kadar
artmaktadır. Bu sektör bu ülkenin kaynaklarıyla büyüyen bir sektör kesinlikle
stratejik hale getirilmesi lazım. Otomotiv sektörüne baktığınızda montaj sanayi
olduğunu görürsünüz, istihdam fazla yok. Ama bizim sektörümüz Anadolu’nun her
yerinde herkese ekmek sağlıyor. Kamunun doğal kümelenme nedeniyle sanayicinin
taşınmasına destek olması gerekir”
.sözleriyle cevapladı.
İstanbul
Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçılar Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet
Tanrıverdi “Tekstil ve hazır giyimin
birbirinden farklı birimler, Üstünden dikiş geçen sektör hazır giyimdir.
Tekstil geçen yıl 9 milyar dolar ihracat, 10 milyar dolar ithalat yaptı. Hazır
giyim ise 14 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken, 2 milyar 700 milyon dolar
ithalat yapmış. Dış ticaret fazlası veren bir sektör. Bu yılki beklentimiz 19
miyar dolarlık ihracat. Haliyle 13,5 milyar dolar katma değer yaratıyoruz
Ülkede döviz koruyan disiblin yok. Bazı firmalar forward kullanmaya başladı.
Ama terse düştükleri de oldu. Bunda Anadolu’da bazı bankaların yanlış
yönlendirmesi oldu. Biraz kumarbazlık ruhumuzdan kaynaklanan, artarsa kâr
ederiz mantığıyla hareket ediliyor. Büyük işletmelerden bile döviz
yükselirken kârdan zarar etmiş gibi üzülenler oldu. Aslında her zaman kasa kazanıyor. Arkadaşlar
ellerinde telefonlar, tabletler an an rakam takip eder hale geldiler. Oysa biz
üreticiyiz, bizim üretim dışında döviz riskiyle uğraşmamamız lazım. Forex
sadece işlem bazında düşünülmesi gereken bir şey. Kazanç için kumar mantığı
olacak belki ama o tarihte hedge ettiğinizde, çok daha avantajlı olursunuz.
Kısa vadeli oynamalarda teminat dışına çıktığınızda borç ve alacak işlemlerini
hedge eden firmaların daha fazla oranlarda işlem yapmaları gerekebilir 26
milyar dolarlık hareketli bir piyasada biz yüzde 5′lik bir oynaklığı bile hedge
edemiyoruz. Bunu çoğaltmamamız, riski firmalara iyi anlatmamız lazım. Türkiye gibi az gelişmiş ülkelerde döviz
hareketleri hiç bitmez. Bu yüzden döviz riski ile yaşamamız normal. Firmaların
buna karşı önlem alması gerekir. Aslında biz üreticiyiz. Firma maliyetlerini TL
bazında hesap edecek, onu dövize çevirecek. Onu hedge etmek için de forex
işlemlerini yapacak ve ondan sonrasını düşünmeyecek. Bizim işimize odaklanmamız
lazım. Enerji açığı yüzünden her yıl Türkiye
50-60 milyar dolar cari açık vermek zorunda kalmaktadır. Bir toplantıda
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a 300 milyar dolarlık dış borç gözüktüğünü
hatırlattık. 100-150 milyar sıcak para vardı. 60 milyar dolar da cari açık
veriyoruz. 5 yılda bunun 700 milyar dolara ulaşacağını belirtti.
Türkiye’nin böyle bir gerçeği var ve bu halen de devam ediyor. İstikrarsız olan
her ortamda herkes etkilenir. Yüzde 20′lik bir hareket olsa bu biraz ağır
olur. Şu anda dış borç 600 milyar dolara da geldi. Yüzde 20, 120 milyar dolar
eder. Bunu Türkiye’nin kaldırması mümkün değil. bu nedenle kuru iyi takip etmek
lazım” diyerek döviz risk yönetiminin
önemini vurguladı.
Panelistlerin, basın
mensuplarının sorularını cevaplamasıyla toplantı sona erdi.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder